BLOG - (6 Şubat Depremine dair.. )

Öncelikle yaşadığımız bu büyük felaketle ilgili hem acımız hem telaşımız azıcık dinsin diye dişlerimi sıka sıka beklediğimi bilmenizi istiyorum.

Tekrar vefât edenlerimize Allahtan rahmet, yaralılara acil şifalar ve sevdiklerini kaybeden kardeşlerimize azim sabır diliyorum.

“Bakın bendeniz yıllardır SIFIR Konut Projeleri kapsamında binlerce aileyi ev sahibi yapmış bir kardeşinizim.”

Bugüne kadar her türlü eğitim ve gelir grubundan, her türlü milliyet ve ırktan insanın elini sıktım. İzninizle çok net bir tespitimi paylaşıcam.

Ev satın alırken çoğumuz (%98 gibi bi oranla) sormamız gereken hiçbir şeyi sorgulamıyoruz güzel insanlar! Ne aldığımızı dahi bilmiyoruz. Mühendisler bu gruba dahil, kimse m2 de kullandığımız demir mevcudunu ya da betonarme kalitemizi, temel derinliğimizi, etriye sıklığımızı falan merak etmiyor. Soran da bilinçli sormuyor.. Giriyo mesela numune daireye eller cebinde müfettiş gibi “mimarınız kim sizin” diyo.. Bülent Ersoy desek “ haa, iyiymiş” diycek durumda yani.. Herkesin gözü, aldığı evin makyajında..

Dolap kapak rengine, banyo fayanslarına bayılıp kalıyoruz. Şimdi gelen herkes bu türden kıstaslarla karar verdiği için müteahhitlerde altı kebap üstü şişhane yapıp satıp geçiyo.. tabi bi de ahlâk yoksa inşa ettiği binanın zerre kadar statik değerlerine dikkat etmeden, makyajını iyi yapıp sürüyo piyasaya.. Bayıla bayıla da sizler alıyorsunuz.

Bir çamaşır makinesi alırken en az 3 marka mağazasına gidip kaç program diye soran hanımlar sıra ev almaya gelince maalesef statik, mekanik detaylarından ziyade dolap kapaklarına vurulup ev satın alıyoruz. Sizler nihai alıcı ve o evde yaşayacak kişiler olarak bu konuda neleri sormanız gerektiğini bilmedikçe, yapan bildiğini okumaya devam edicek. Bakın aylardır özel bir video serimizle özellikle SIFIR KONUT alırken neleri dikkat etmeniz gerektiğiyle ilgili her şeyi anlatıyoruz/ herkes öğrenene kadar da anlatmaya devam edicez.

İkinci bir konu da kış boyunca anlattım yine söylüyorum.

Piyasada yukarı yönlü bir hareketlenme varsa bu pek tabiki 2.el evde de olur ancak sıfır konuttaki gibi bir kârlılığı sağlayamayacağı için (rakamsal karlılıktan da bahsetmiyorum bu arada) aynı nispette artış gösteremez demiştik. Her şey üstüne koyuyor diye panikle 30-40 yaşında ilk depremde yerle bir olucak binalara yatırım yapmayın demiştik. Zaman bir kez daha uzmanlığımızı teyit etmiştir. Lütfen şu saatten sonra amortisman ömrünü tamamlamış evleri almayın, almayın. İmza toplayıp yıkımını talep etsinler yerine yenileri yapılsın. Değilse ülkedeki bu ölü yapı stoğu azalmadıkça itibarsızlaşmadıkça o evler celladınız olucak.. işte bugün İstanbul ve İzmirde benzer bir felaket olsa acaba kaçımız hayatta kalıcak.. Bırakın evi yok desinler, gidin güvenli yapılarda kiracı olun; en azından hayatta kalırsınız, aileler parçalanmaz böyle yüreklerimiz dağlanmaz ...

Lütfen kendinize iyi bakın, sevgiyle kalın güzel insanlar!

Ayşe Güneş